Çok az bir gayretle kitabı yazdı.
- She wrote the book with very little effort.
Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
- Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
Onlar çok küçük giysi giyiyorlar.
- They wear very little clothing.
... was very little compared to what was to come. ...
... And I think people have learned to expect very little ...