İngilizce ödevimi yapmayı henüz şimdi bitirdim.
- I have just now finished doing my English homework.
Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
- I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
O, az önce ofisten ayrıldı.
- He left the office just now.
Babam şu anda meşgul.
- My father is busy just now.
Ben, şu anda ters bir şey düşündüğüne dair bahse girerim.
- I just bet you were thinking something perverse just now.
Hemen şimdi sana geliyorum.
- I'm coming to you just now.
Babam hemen şimdi dışarı çıktı.
- Dad just now went out.
Ben şimdi bir silah sesi duydum.
- I heard a shot just now.
Ben söylediklerini şimdi geri almanı istiyorum.
- I want you to take back what you said just now.
I was talking to my friend on the phone just now.