Tom Mary'nin arabasına zorla girdi ve sürücü koltuğunun altında gizli olan şeyi çaldı.
- Tom broke into Mary's car and stole what was hidden under the driver's seat.
Tom gizli bir butona bastı.
- Tom pressed a hidden button.
Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir.
- Now the mountain is hidden by the clouds.
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
- The money was hidden beneath the floorboards.
Tom öfkesini Mary'den gizledi.
- Tom concealed his anger from Mary.
Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
- Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
Tom gizlenmiş bir silah taşıyordu.
- Tom was carrying a concealed weapon.