Bu eti ızgara yapamam. Bozulmuş!
- I cannot grill this meat. It has gone bad!
O, paraya gitmiş gözüyle baktı.
- He regarded the money as gone.
O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.
- She may have gone out to do some shopping.
Tom dünden beri kayıp.
- Tom has been gone since yesterday.
Tom bütün gece kayıp.
- Tom has been gone all night.
Bisikletimi kaybolmuş buldum.
- I found my bicycle gone.
Araba uçuruma gitmiş olsaydı onlar ölmüş olacaktı.
- They would have been killed if the car had gone over the cliff.
Tom'un gerçekten ölmüş olacağına inanamıyorum.
- I can't believe Tom is really gone.
Polisler kalabalığı dağıttı.
- The police dispersed the crowd.