Sanık yargıç ile romantik olarak bağlıydı.
- The defendant was romantically linked with the judge.
Nişasta bozulması bir Sirkadyen saate bağlıdır.
- Starch degradation is linked to a Circadian clock.
Tom bloğundan benim siteme bağlandı.
- Tom linked to my website from his blog.
Kalplerimiz bağlantılıydı.
- Our hearts are linked.
Bu siyasetçi bir yolsuzluk skandalıyla bağlantılı olduktan sonra istifa etti.
- This politician resigned after being linked to a corruption scandal.
Köpeğinizi ağaca zincirlenmiş tutun.
- Keep your dog chained up to the tree.
Kalplerimiz bağlantılıydı.
- Our hearts are linked.
Bu cümleler doğrudan doğruya bağlantılı değildir.
- These sentences are not directly linked.
Kendimi kesmeyi planladıkları ağaçlardan birine zincirledim.
- I chained myself to one of the trees they were planning to cut down.
Tom kendini bir ağaca zincirledi.
- Tom chained himself to a tree.