verity, fact; true statement, truism; fundamental reality, basic fact

listen to the pronunciation of verity, fact; true statement, truism; fundamental reality, basic fact
Английский Язык - Турецкий язык

Определение verity, fact; true statement, truism; fundamental reality, basic fact в Английский Язык Турецкий язык словарь

truth
hakikat

Rüyalar hakikati söyler. - Dreams tell the truth.

Hakikat en iyi yalandır. - The truth is the best lie.

truth
doğruluk

Onun söylediklerinde bir miktar doğruluk var. - There is a certain amount of truth in what he's saying.

Bunun içinde doğrulukla ilgili bir söz yok. - There is not a word of truth in it.

truth
doğru

Onun konuşması doğrudur. - She speaks the truth.

Doğrusunu söylemek gerekirse, ben şiddet filmlerinden bıktım. - To tell the truth, I'm tired of violent movies.

truth
gerçek

Söylenenlere göre, o gerçek. - By all accounts, it is truth.

Bilimsel gerçek insan aklının bir yaratılışıdır. - Scientific truth is a creation of the human mind.

truth
{i} gerçek, doğru, hakikat: What she said is the truth. Onun söylediği doğrudur
truth
hakikilik
truth
(Osmanlıca) hakikati

Rüyalar hakikati söyler. - Dreams tell the truth.

Ona hakikati söyletmekte başarılı oldu. - She succeeded in getting him to tell the truth.

truth
realite
truth
asıl
truth
içtenlik
truth
gerçeklik

Birçok gerçekler ama yalnızca tek gerçeklik vardır. - There are many truths, but only one reality.

Gerçeklik ve gerçek arasındaki fark nedir? - What is the difference between reality and truth?

truth
dürüstlük
truth
in truth hakikaten
truth
filvaki
truth
of a truth gerçekten
truth
gerçekten

Tom gerçekten gerçeği Mary'ye söylemeli. - Tom really needs to tell Mary the truth.

O, gerçekten kaçmaya çalışmadı. - She didn't try to evade the truth.

truth
gospel truth mutlak hakikat
truth
içtenlik/gerçekl
truth
{i} doğruluk, gerçeklik: Truth is relative. Doğruluk
Английский Язык - Английский Язык
{i} truth
verity, fact; true statement, truism; fundamental reality, basic fact

    Расстановка переносов

    verity, fact; true statement, truism; fun·da·men·tal reality, Bas·ic fact

    Произношение

Избранное