Tom is only given fifteen minutes to eat his lunch.
- Öğle yemeğini yemesi için Tom'a sadece on beş dakika veriliyor.
Again this year a lot of concerts are being given by amateur musicians.
- Bu yıl yine amatör müzisyenler tarafından birçok konser veriliyor.
The data hasn't been compiled yet.
- Veri henüz derlenmiş değil.
The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
- Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
- Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
Food and blankets were given to the refugees.
- Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.
Allen was given a problem that was impossible to solve.
- Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti.