Bunu doğrulamak için hiçbir yöntemimiz yok.
- We have no way to verify this.
Bunu doğrulamak zorunda kalacağız.
- We're going to have to verify this.
Bunu doğrulamak zorunda kalacağız.
- We're going to have to verify this.
Bunu doğrulamak için bir yolun yok.
- You have no way to verify it.
Bize söylediğin her şey doğrulamam gerekiyor.
- I need to verify everything you've told us.
Herhangi biri bunu doğrulayabilir mi?
- Can anyone verify this?
Polis arabanın plakasını doğruladı.
- The police verified the car's license plate.
Dedektif Dan Anderson, Linda'nın ifadelerini doğruladı.
- Detective Dan Anderson verified Linda's statements.
Tom'un bilgiyi doğrulayacak hiçbir yolu yoktu.
- Tom had no way of verifying the information.
... of it; not E-Verify, the whole thing. That's his policy. And it's a bad policy. And it ...
... for the nation in that aspect. I said that the E-Verify portion of the Arizona law, which ...