I think they should put a heavy tax on imports.
- Sanırım onlar ithalatlara ağır bir vergi koymalılar.
He was accused of evading tax.
- Vergi kaçırmakla suçlandı.
Some of the tariffs were as high as sixty percent.
- Bazı gümrük vergileri yüzde 60'a varıyordu.
Cleveland decided that high tariffs were wrong.
- Cleveland yüksek gümrük vergilerinin yanlış olduğuna karar verdi.
The income tax rate increases in proportion to the salary increase.
- Gelir vergisi oranı maaş artışı ile orantılı olarak artar.
Tom's tax rate is 15%, but his secretary's tax rate is 35%.
- Tom'un vergi oranı %15 ama sekreterinin vergi oranı %35.
Health is the greatest gift.
- Sağlık en büyük Allah vergisidir.
The government imposed a new tax on farmers.
- Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu.
These goods are free of duty.
- Bu mallar için gümrük vergisi yok.
These articles are all exempt from duty.
- Bu mallar gümrük vergisinden muaftır.
Are you a tax evader?
- Siz bir vergi kaçakçısı mısınız?
Al Capone was finally sent away for tax evasion.
- Al Capone sonunda vergi kaçırmaktan hapse atıldı.
We give foreign tourists the privilege of tax exemption.
- Biz yabancı turistlere vergi muafiyeti ayrıcalığı veriyoruz.
You have a personal tax exemption of 500,000 yen.
- 500.000 yenlik bir kişisel vergi muafiyetin var.
Taxation is a serious issue.
- Vergilendirme ciddi bir konudur.
Taxation is based on income.
- Vergilendirme gelire bağlıdır.
He could write off his work room's furnishing from his taxes.
- Çalışma odasının mobilyasını vergiden düşürebildi.
We think that it's our duty to pay taxes.
- Vergi ödemenin bizim görevimiz olduğunu düşünüyorum.
The government lowered taxes for lower-income families.
- Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.
Tom forgot to file his taxes.
- Tom vergilerini dosyalamayı unuttu.
Government cancelled the deferred tax of farmers who suffered from the flood.