Tom sorumsuz görünüyor.
- Tom scheint verantwortungslos.
Başlamak istiyorsanız başlayabilirsiniz ama sorumluluk tamamen size ait.
- Wenn Sie wollen, können Sie beginnen, aber die Verantwortung liegt gänzlich bei Ihnen.
Bu karışıklık için kim sorumluluk alıyor?
- Who's taking responsibility for this mess?
Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.
- Taro has a strong sense of responsibility.
Grup bombalama sorumluluğunu üstlendi.
- The group claimed responsibility for the bombings.
Arkadaşlarının sorumluluğunu üstüne aldı.
- He will take on the responsibility for his friends.