vast, immense, very great, large

listen to the pronunciation of vast, immense, very great, large
Английский Язык - Турецкий язык

Определение vast, immense, very great, large в Английский Язык Турецкий язык словарь

huge
iri

Dün hayvanat bahçesine gittim ve iri bir denizayısı gördüm. - Yesterday I went to the zoo and saw a huge walrus.

İki iri boğa fili, hangisinin yeni nesil babası olacağını belirlemek için birkaç gün boyunca düello yaptı. - Two huge bull elephants duelled for several days to determine which one would father the next generation.

huge
{s} kocaman

Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu. - Seen from the sky, the river looked like a huge snake.

Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor. - A huge monster is coming down the mountain.

huge
{s} koskocaman
huge
{s} dev gibi
huge
{s} ayı gibi
huge
{s} olağanüstü
huge
{s} dev

O araba dev bir motora sahip. - This car has a huge engine.

Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu. - A huge federal budget deficit has been plaguing the American economy for many years.

huge
büyük

Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız. - We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments.

Çocuğun başında büyük bir yumru var. O kadar çok ağlamasına şaşmamalı. - The boy has a huge bump on his head. No wonder he cried so much!

huge
kazık kadar
huge
han gibi
huge
hayvani
huge
çok büyük

Çok büyük miktarlarda altın almaya başladı. - He began buying gold in huge amounts.

Çok büyük bir hata yapıyorsun. - You're making a huge mistake.

huge
balaban
huge
iriyarı
huge
kocamanlık
huge
hugelymuazzam bir şekilde
huge
(sıfat) ayı gibi, kocaman, dev, dev gibi, koskocaman, dağ gibi, muazzam, olağanüstü
huge
muazzam/kocaman
Английский Язык - Английский Язык
{a} huge
vast, immense, very great, large
Избранное