Ben sadece hayatımda biraz daha çeşitlilik istiyorum.
- I just want a little more variety in my life.
Ülkenin bu bölümündeki dağlar çeşitlilikle doludur.
- The mountains in this part of the country are full of variety.
O, çeşitli ekinler büyüttü.
- He grew a variety of crops.
Çeşitlilik hayatın lezzetidir.
- Variety is the spice of life.
Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.
- Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.
... ln terms of plants, two varieties of wheat, rye, barley, lentils, figs, ...