Is there a tour guide available?
- Müsait bir tur rehberi var mı?
We have little money available for the research.
- Araştırma için mevcut az paramız var.
There is a clock on the wall.
- Duvarda bir saat var.
There's a cat on the table.
- Masanın üzerinde bir kedi var.
Tom lost all his belongings.
- Tom tüm varlıklarını kaybetti.
Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.
- Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
- Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
Sami left all of his possessions behind.
- Sami bütün varlıklarını geride bıraktı.
Compulsory military service exists in Turkey.
- Türkiye'de zorunlu askerlik vardır.
I do not believe that God exists.
- Allah'ın var olduğuna inanmıyorum.
Thinking about the universe always gives me an existential crisis.
- Evren hakkında düşünmek bende her zaman varoluşsal bir kriz yaratır.
Tom is having an existential crisis.
- Tom varoluşsal bir kriz geçiriyor.
There are 340 species of hummingbirds.
- Sinekkuşlarının 340 türü vardır.
There are 40 pupils in this class.
- Bu sınıfta kırk öğrenci var.
There is a book on the table.
- Masanın üzerinde bir kitap var.
There is a church at the back of my house.
- Evimin arkasında bir kilise var.
I'll get in touch with you as soon as I arrive.
- Varır varmaz seninle temas kuracağım.
Get inside and lock your doors! Close your windows! There is something in the fog!
- İçeri gir ve kapılarını kilitle! Pencerelerini kapat! Sisin içinde bir şey var!
I have a right to be in there.
- Orada olmaya hakkım var.
There's somebody in there.
- Orada içeride biri var.
Is there an English-Japanese dictionary on the bookshelf?
- Kitaplıkta İngilizce-Japonca bir sözlük var mı?
Excuse me, is there a toilet nearby?
- Affedersiniz, yakında bir tuvalet var mı?
Fiyatlar değişken, o yüzden dükkân dükkân dolaşın.
- The prices are variable, so shop around.
C'deki değişken isimler büyük küçük harfe duyarlıdır.
- Variable names in C are case sensitive.