Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil.
- We are sorry, the person you are trying to contact is not available.
O, 31 Mart, 1997 tarihine kadar geçerlidir.
- It's valid until March thirty-first, nineteen-ninety-seven.
Bilet bir hafta geçerlidir.
- The ticket is valid for a week.
Şu anda müsait değilim.
- I'm not available right now.
Doktor şimdi müsait değil.
- The doctor is not available now.
Müsait bir tur rehberi var mı?
- Is there a tour guide available?
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu otopark biletini doğrulayabilir misin?
- Can you validate this parking ticket?
Lütfen bu bileti doğrula.
- Please validate this ticket.
Bilet bir hafta geçerlidir.
- The ticket is valid for a week.
Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin.
- You ought to think over whether the premise is valid or not.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Sizin iddianızın hiçbir geçerliliği yoktur.
- Your argument has no validity.
İddianızın geçerliliğini ispat edebilir misiniz?
- Can you prove the validity of your assertion?
Bu vize ne kadar süre geçerlidir.
- How long is this visa valid?
O, 31 Mart, 1997 tarihine kadar geçerlidir.
- It's valid until March thirty-first, nineteen-ninety-seven.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.
- Netflix is now available in Europe.
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.
- Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.
Şikayetimin yasal olduğunu düşünüyorum.
- I think my complaint is valid.
Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var.
- With all due respect, I think they both had valid points.
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
- We can do nothing but wait for a while until the seats are available.
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
- Details weren't immediately available.
This is an available plea.
I will believe him as soon as he offers a valid answer.
Do not drive without a valid license.
... I mean, it's a valid point, isn't it, that ...