Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- The only room available is a double.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Bilet bir hafta geçerlidir.
- The ticket is valid for a week.
Bu geçerli bir bakış açısıdır.
- This is a valid point of view.
Şu anda müsait değilim.
- I'm not available right now.
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
Bu otopark biletini doğrulayabilir misin?
- Can you validate this parking ticket?
Lütfen bu bileti doğrula.
- Please validate this ticket.
Bu geçerli bir bakış açısıdır.
- This is a valid point of view.
Bilet bir hafta geçerlidir.
- The ticket is valid for a week.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Sizin iddianızın hiçbir geçerliliği yoktur.
- Your argument has no validity.
İddianızın geçerliliğini ispat edebilir misiniz?
- Can you prove the validity of your assertion?
Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir.
- Tickets are valid for just two days, including the day they are purchased on.
Bilet bir hafta geçerlidir.
- The ticket is valid for a week.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Bu daktilo kullanılabilir mi?
- Is this typewriter available?
Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.
- Netflix is now available in Europe.
Şikayetimin yasal olduğunu düşünüyorum.
- I think my complaint is valid.
Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var.
- With all due respect, I think they both had valid points.
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
- Details weren't immediately available.
Öğle yemeği hazır olacak.
- Lunch will be available.
This is an available plea.
I will believe him as soon as he offers a valid answer.
Do not drive without a valid license.
... I mean, it's a valid point, isn't it, that ...