Bu geçerli bir bakış açısıdır.
- This is a valid point of view.
Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin.
- You ought to think over whether the premise is valid or not.
Lütfen bu bileti doğrula.
- Please validate this ticket.
Bu otopark biletini doğrulayabilir misin?
- Can you validate this parking ticket?
Sizin iddianızın hiçbir geçerliliği yoktur.
- Your argument has no validity.
Toplumsal cinsiyet kimliği bozukluğunun geçerliliği siyasette son derece tartışmalı bir hal almıştır.
- The validity of gender identity disorder has become highly controversial in politics.
Bu vize ne kadar süre geçerlidir.
- How long is this visa valid?
Bilet 29 Nisan tarihine kadar geçerlidir.
- The ticket is valid to April 29.
Şikayetimin yasal olduğunu düşünüyorum.
- I think my complaint is valid.
Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var.
- With all due respect, I think they both had valid points.
Bilet bir hafta geçerlidir.
- The ticket is valid for a week.
Bu geçerli bir bakış açısıdır.
- This is a valid point of view.
Toplumsal cinsiyet kimliği bozukluğunun geçerliliği siyasette son derece tartışmalı bir hal almıştır.
- The validity of gender identity disorder has become highly controversial in politics.
Sizin iddianızın hiçbir geçerliliği yoktur.
- Your argument has no validity.
I will believe him as soon as he offers a valid answer.
Do not drive without a valid license.
This is an available plea.
... I mean, it's a valid point, isn't it, that ...