Tom hasn't written a letter in a long time.
- Tom uzun zamandır bir mektup yazmadı.
This is what I've long wanted.
- Uzun zamandır istediğim budur.
I've been living here for a long time.
- Uzun zamandır burada yaşıyorum.
Tom said he hadn't had a good home-cooked meal for a long time.
- Tom uzun zamandır iyi bir ev yemeği yemediğini söyledi.
I haven't seen you for ages. Do you remember when I saw you last?
- Seni uzun zamandır görmedim. Seni en son ne zaman gördüğümü hatırlıyor musun?
We've had no rain for ages; in fact, not since the beginning of April.
- Uzun zamandır hiç yağmur yağmadı; Aslında, nisan ayının başından beri yağmadı.
The well has long since dried up.
- Kuyu uzun zamandır kurudu.
It's been so long since I've been here.
- Çok uzun zamandır buradayım.
I've been working here for yonks.
This part of the tune needs some real skill. It took me ages to learn how to play it on the piano.
- Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.
It's been ages since I saw you last.
- Seni son gördüğümden beri uzun zaman oldu.
It's been a long time since I visited my grandmother.
- Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.
A long time ago, there was a bridge here.
- Uzun zaman önce, burada bir köprü vardı.
They haven't heard from him in a long time.
- Ondan uzun zaman haber alamadılar.
It's been a long time since I visited my grandmother.
- Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.