A panel of experts discussed the plan.
- Uzmanlardan oluşan bir kurul planı tartıştı.
Linux experts are able to use the command line.
- Linux uzmanları komut satırını kullanabilirler.
Polish specialists work in Africa.
- Polonyalı uzmanlar Afrika'da çalışıyorlar.
Tom should consult an expert.
- Tom bir uzmana danışmalı.
Dieticians are experts in the food industry.
- Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.
Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.
- Tom bir arama- kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.
- Tom bir arama-kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
He's an authority in his field.
- O, alanında bir uzmandır.
Tom is an authority in his field.
- Tom, alanında bir uzmandır.
Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals?
- Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?
You need a professional to translate this.
- Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.
Don't you trust the weathermen?
- Meteoroloji uzmanlarına güvenmiyor musunuz?
For someone who's supposed to be an expert, you don't seem to know much.
- Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun.
The judges haven't yet picked the best book.
- Uzmanlar henüz en iyi kitabı seçmediler.
He is a good judge of horses.
- O, atlarla ilgili iyi bir uzmandır.
We are looking for someone who is proficient in French.
- Fransızca'da uzman birisini arıyoruz.
Tom is a proficient marksman.
- Tom uzman bir keskin nişancıdır.