He is something of an expert on oriental art.
- O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.
She is an expert typist.
- O bir uzman daktilocu.
We regard Dr. Brown as the best heart specialist in the United States.
- Biz Dr. Brown'ı Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi kalp uzmanı olarak görüyoruz.
I'm not a specialist.
- Ben bir uzman değilim.
Tom is an authority in his field.
- Tom, alanında bir uzmandır.
Tom is an authority on jazz.
- Tom, cazda bir uzmandır.
Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals?
- Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?
You need a professional to translate this.
- Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.
Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!
- Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı!
Don't you trust the weathermen?
- Meteoroloji uzmanlarına güvenmiyor musunuz?
He is a good judge of horses.
- O, atlarla ilgili iyi bir uzmandır.
The judges haven't yet picked the best book.
- Uzmanlar henüz en iyi kitabı seçmediler.
It takes years to master a foreign language.
- Yabancı bir dilde uzmanlaşmak yıllar alır.
It's difficult to master a foreign language.
- Yabancı bir dilde uzmanlaşmak zordur.
Which foreign language are you most proficient in?
- En çok hangi yabancı dilde uzmanlaşmış bulunuyorsunuz?
Tom is a proficient marksman.
- Tom uzman bir keskin nişancıdır.