uzaylılarla

listen to the pronunciation of uzaylılarla
Турецкий язык - Английский Язык
extraterrestrials
plural of extraterrestrial
Uzay
(isim) Space

In space, no one can hear you scream. - Uzayda hiç kimse senin çığlığını duyamaz.

The day will soon come when we will conquer space and travel to the moon. - Uzayı işgâl edeceğimiz ve Ay'a yolculuk yapacağımız gün yakında gelecek.

uzay
spaceborne
uzay
(Bilgisayar) astro

Astronauts wear spacesuits. - Astronotlar uzay kıyafetleri giyerler.

The astronaut had to conduct many experiments in the space shuttle. - Astronot uzay mekiğinde birçok deneyler yapmak zorunda kaldı.

uzay
(Havacılık) airspace
uzay
outer space

Is there life in outer space? - Dış uzayda yaşam var mı?

The crew is busy preparing for the voyage into outer space. - Mürettebat uzaya yolculuk yapmak için hazırlanmakla meşgul.

uzay
aerospace

His dream is to become an aerospace engineer. - Onun hayali bir uzay mühendisi olmaktır.

My neighbour's daughter is an aerospace engineer. - Benim komşumun kızı bir uzay mühendisidir.

Uzay
astronautical
uzay
spacesuits
uzay
spacetime
Uzay
the Infinite
uzay
space, outer space; spatial
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение uzaylılarla в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Uzay
mekan
Uzay
feza
uzay
Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk, feza, mekân
uzay
Bütün gök cisimlerinin içinde bulunduğu sınırsız boşluk
uzaylılarla
Избранное