I have to go away for a while.
- Bir süre uzaklaşmalıyım.
Please go away and stop annoying me.
- Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak.
All she could do was watch him walk away.
- Onun bütün yapabildiği onun uzaklaşmasını izlemekti.
Don't let Tom walk away.
- Tom'un uzaklaşmasına izin verme.
After digressing, he returned to the subject.
- Konudan uzaklaştıktan sonra konuya geri döndü.