uyutulmak

listen to the pronunciation of uyutulmak
Турецкий язык - Английский Язык
to be put to sleep
(Konuşma Dili) to be beguiled, be deceived, be hoodwinked, be fooled, have the wool pulled over one's eyes
to be hypnotized
to be alleviated, be assuaged
uyu
{f} slept

They slept a little in the room. - Onlar, odada biraz uyudular.

I only slept for three hours. - Ben sadece üç saat uyudum.

uyu
{f} sleep

We must sleep at least seven hours a day. - Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.

It seems that the children will have to sleep on the floor. - Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.

uyu
kip

I want to have a kip. - Ben uyumak istiyorum.

My mother has a kip every afternoon. - Annem her öğleden sonra uyur.

uyu
{f} sleeping

Once upon a time, there was a man and his wife. They had no house. They were living in the fields and sleeping at the foot of a tree. - Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.

He's sleeping like a baby. - Bir bebek gibi uyuyor.

uyu
get to sleep

I have to get to sleep! I've got classes tomorrow. - Uyumalıyım! Yarın derslerim var.

Tom couldn't get to sleep last night. - Tom dün gece uyuyamadı.

uyu
lazy
Турецкий язык - Турецкий язык
Uyutmak işine konu olmak
uyutulma
Uyutulmak işi
uyutulmak
Избранное