uyutulma

listen to the pronunciation of uyutulma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение uyutulma в Турецкий язык Английский Язык словарь

uyu
{f} slept

I can't take it anymore! I haven't slept for three days! - Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!

That baby will have slept five hours by noon. - O bebek öğleye kadar beş saat uyumuş olacak.

uyu
{f} sleep

We must sleep at least seven hours a day. - Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.

It seems that the children will have to sleep on the floor. - Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.

uyu
kip

I usually have a kip on Sundays. - Pazar günleri genellikle uyurum.

My mother has a kip every afternoon. - Annem her öğleden sonra uyur.

uyu
{f} sleeping

You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death. - Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.

He's sleeping like a baby. - Bir bebek gibi uyuyor.

uyu
get to sleep

I have to get to sleep! I've got classes tomorrow. - Uyumalıyım! Yarın derslerim var.

Poor Tom's been trying to get to sleep for three hours now. - Zavallı Tom şu an üç saattir uyumaya çalışıyor.

uyu
lazy
uyutulmak
to be put to sleep
uyutulmak
(Konuşma Dili) to be beguiled, be deceived, be hoodwinked, be fooled, have the wool pulled over one's eyes
uyutulmak
to be hypnotized
uyutulmak
to be alleviated, be assuaged
Турецкий язык - Турецкий язык
Uyutulmak işi
uyutulmak
Uyutmak işine konu olmak
uyutulma
Избранное