uyut

listen to the pronunciation of uyut
Турецкий язык - Английский Язык
lull

A lullaby makes children sleepy. - Ninni çocukları uyutur.

opiate
uyu
{f} slept

That baby will have slept five hours by noon. - O bebek öğleye kadar beş saat uyumuş olacak.

They slept a little in the room. - Onlar, odada biraz uyudular.

uyu
{f} sleep

You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death. - Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.

We must sleep at least seven hours a day. - Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.

uyu
kip

I want to have a kip. - Ben uyumak istiyorum.

My mother has a kip every afternoon. - Annem her öğleden sonra uyur.

uyu
{f} sleeping

Robin looks very cute when he's sleeping. - Robin uyurken çok sevimli görünüyor.

He's sleeping like a baby. - Bir bebek gibi uyuyor.

uyu
get to sleep

It was too muggy for me to get to sleep last night. - Dün gece hava uyuyamayacağım kadar çok nemliydi.

I have to get to sleep! I've got classes tomorrow. - Uyumalıyım! Yarın derslerim var.

uyu
lazy
uyut
Избранное