Tom went back to sleep.
- Tom uyumak için geri döndü.
It seems that the children will have to sleep on the floor.
- Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
He was about to fall asleep, when he heard his name called.
- Adının söylendiğini duyduğunda uyumak üzereydi.
He was about to fall asleep, when he heard his name called.
- Adının çağrıldığını duyduğunda, o uyumak üzereydi.
Mrs. Jones counts sheep every night to go to sleep.
- Bayan Jones, uyumak için her gece koyun sayar.
Tom probably wanted to just stay at home and go to sleep.
- Tom muhtemelen sadece evde kalmak ve uyumak istedi.
I want to have a kip.
- Ben uyumak istiyorum.
How restful it is to sleep under the shadow of a willow in an Anatolian village in summertime.
- Bir Anadolu köyünde yazın söğüt gölgesinin altında uyumak ne kadar huzur vericidir.
This room is not suitable for sleeping.
- Bu oda uyumak için uygun değil.
It seems that the children will have to sleep on the floor.
- Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
I only slept for three hours.
- Ben sadece üç saat uyudum.
I can't take it anymore! I haven't slept for three days!
- Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
It seems that the children will have to sleep on the floor.
- Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
Robin looks very cute when he's sleeping.
- Robin uyurken çok sevimli görünüyor.
I usually have a kip on Sundays.
- Pazar günleri genellikle uyurum.
I want to have a kip.
- Ben uyumak istiyorum.
Once upon a time, there was a man and his wife. They had no house. They were living in the fields and sleeping at the foot of a tree.
- Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.
This room is not suitable for sleeping.
- Bu oda uyumak için uygun değil.
I have to get to sleep! I've got classes tomorrow.
- Uyumalıyım! Yarın derslerim var.
It was too muggy for me to get to sleep last night.
- Dün gece hava uyuyamayacağım kadar çok nemliydi.
I'm known for oversleeping.
- Ben fazla uyumakla bilinirim.
I need to get some shuteye.
- Biraz uyumam gerekiyor.
I'm accustomed to sleeping in a room without air conditioning.
- Bir odada klima olmadan uyumaya alışkınım.
This room is not suitable for sleeping.
- Bu oda uyumak için uygun değil.