Tom didn't have time to do the job properly.
- Tom'un işi uygun şekilde yapmak için zamanı yoktu.
I can't get the door to shut properly.
- Kapıyı uygun şekilde kapatamıyorum.
The house is suitably isolated.
- Ev uygun şekilde yalıtılmış.
Are you unable to see properly?
- Uygun bir şekilde göremiyor musun?
An American Indian is more properly called a Native American.
- Bir Amerikalı Kızılderili daha uygun bir şekilde Yerli Amerikalı olarak bilinir.