This law is applicable to all cases.
- Bu yasa tüm durumlarda uygulanabilir.
Tom doesn't think Mary's plan is feasible.
- Tom Mary'nin planının uygulanabilir olduğunu düşünmüyor.
Is this plan feasible?
- Bu plan uygulanabilir mi?
The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
The merger was implemented on a 50-50 ratio.
- Birleşme %50-%50 oranla uygulandı.
I agree with the ban in principle, but in practice it will be extremely difficult.
- Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.
Put your plan into practice as soon as possible.
- Planınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede uygulamaya koyun.
The final value theorem does not apply if the system is not stable.
- Eğer sistem istikrarlı değilse, son değer teoremi uygulanmaz.
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
She applied what she had learned in class to the experiment.
- O, sınıfta öğrendiğini deneyde uyguladı.
This rule can't be applied to every situation.
- Bu kural her durumda uygulanamaz.
Does it only apply to masculine nouns?
- Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?
The rule does not apply to his case.
- Kural bu duruma uygulanamaz.