uygulamaya

listen to the pronunciation of uygulamaya
Турецкий язык - Английский Язык
to practice
uygulama
execution
uygulama
practice

I see no reason why I shouldn't put it into practice. - Onu niçin uygulamamam gerektiğinin sebebini anlamıyorum.

Put your plan into practice as soon as possible. - Planınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede uygulamaya koyun.

uygulamaya koymak
(Hukuk) to make applicable, to put into effect, to put into practice
uygulamaya yönelik dil
application-oriented language
uygulamaya koyma
implementing
uygulamaya yönelik
application oriented
uygulamaya koyma
(Hukuk) enforcement
uygulamaya koymak
put into practice
uygulamaya yönelik bilgi
applicable information
uygulamaya yönelik eğitim
(Askeri) performance-oriented training
uygulama
implementation

The concept is good, but the implementation is awful. - Konsept iyi, ancak uygulama berbat.

Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses. - Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.

uygulamaya koymak
put into effect
uygulama
exercising
uygulama
imposition
uygulama
effectuation
uygulama
workshop
uygulama
prosecution
uygulama
(Bilgisayar) don't apply
uygulama
(Askeri) implementetion
uygulama
(Askeri) activation
uygulama
introduction
uygulama
(Biyokimya) manipulation
uygulama
(Ticaret) treatment
uygulamaya koymak
impose
uygulama
application

This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything! - Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.

Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses. - Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.

uygulama
praxis
uygulamaya koymak
carry into effect
uygulamaya koymak
apply
uygulama
{i} effect

The effective application of antiseptics is an important matter in the prevention of hospital infections. - Antiseptiklerin etkin uygulaması hastane enfeksiyonlarının önlenmesinde önemli bir konudur.

Uygulama
application of
Uygulamaya koymak
put into rule
uygulama
ımplementation
uygulama
practice of
bir politikanın uygulamaya konması
(Hukuk) implementation of a policy
uygulama
superimposing (one thing) on (another)
uygulama
(Hukuk) implementation, practice, application, enforcement
uygulama
administration
uygulama
exercise
uygulama
enforcement

The government will adopt enforcement measures to solve this problem. - Hükümet bu sorunu çözmek için uygulama önlemleri benimseyecektir.

uygulama
pursuance
uygulama
technics
uygulama
practice, application, execution
uygulama
carrying out, application, putting (a plan, a law) into practice
uygulama
technic
uygulamaya koymak
(Avrupa Birliği) to put into effect
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение uygulamaya в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Uygulama
aplikasyon
Uygulama
tatbikat
uygulama
Kuramsal bir bilgiyi, ilkeyi, düşünceyi herhangi bir alanda hayata tatbik etme, tatbik: "Bir çeşit uygulama oluyordu yazdıkları."- N. Cumalı
uygulama
Kuramsal bir bilgiyi, ilkeyi, düşünceyi herhangi bir alanda hayata tatbik etme, tatbik
uygulama
Uygulamak işi, tatbikat, tatbik, pratik
uygulamaya
Избранное