Don't bother waking me up at 4:00 a.m. I don't plan to go fishing tomorrow.
- Sabah 4:00'te beni uyandırmak için zahmet etmeyin. Yarın balık tutmaya gitmeyi planlamıyorum.
She was afraid of waking the baby.
- Bebeği uyandırmaya korkuyordu.
When the full moon falls down on the roof at night, all the farmers are woken up.
- Gece dolunay çatının üzerine düştüğünde, tüm çiftçiler uyanır.
I was woken up suddenly at dawn.
- Şafakta aniden uyandırıldım.
My mother woke me up saying It's a quarter past seven.
- Annem saat 07:15 diyerek beni uyandırdı.
When I woke up, I was sad.
- Uyandığımda üzgündüm.
The alarm clock wakes me at seven.
- Çalar saat beni 7:00 de uyandırır.
Please wake me at six.
- Lütfen altıda beni uyandır.
The police found a truck matching that description.
- Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.