uyan!

listen to the pronunciation of uyan!
Турецкий язык - Английский Язык
(deyim) get on the stick
suitable
(Bilgisayar,Teknik) compatible
warning
stimulation
{f} waking

I walked softly for fear of waking the baby. - Bebeği uyandırmaktan korktuğum için yavaşça yürüdüm.

I've been having trouble waking up. - Uyanmakta zorlanıyorum.

{f} woken

When the full moon falls down on the roof at night, all the farmers are woken up. - Gece dolunay çatının üzerine düştüğünde, tüm çiftçiler uyanır.

He wanted to be woken up early by his wife. - Karısı tarafından erken uyandırılmak istedi.

{i} conforming
observant
{f} woke

The alarm woke up Mayuko. - Alarm Mayuko'yu uyandırdı.

When I woke up, all other passengers had gotten off. - Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.

{f} waked
{f} wake

Please wake me at six. - Lütfen altıda beni uyandır.

Although the alarm rang I failed to wake up. - Alarm çalmasına rağmen uyanamadım.

in keeping
pertaining to
correspondent
corresponding
coincident
in harmony
regardful
matching

The police found a truck matching that description. - Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.

uyan!
Избранное