uyan

listen to the pronunciation of uyan
Турецкий язык - Английский Язык
suitable
pertaining to
correspondent
corresponding
observant
coincident
in harmony
regardful
(Bilgisayar,Teknik) compatible
warning
stimulation
{f} waking

I've been having trouble waking up. - Uyanmakta zorlanıyorum.

Don't bother waking me up at 4:00 a.m. I don't plan to go fishing tomorrow. - Sabah 4:00'te beni uyandırmak için zahmet etmeyin. Yarın balık tutmaya gitmeyi planlamıyorum.

{f} woken

He seemed to have just woken up from a dream. - Az önce bir rüyadan uyanmış gibi görünüyordu.

I was woken up suddenly at dawn. - Şafakta aniden uyandırıldım.

{i} conforming
{f} woke

Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year. - Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.

When I woke up, all other passengers had gotten off. - Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.

{f} waked
{f} wake

Please wake me up at six tomorrow. - Lütfen yarın saat 6'da beni uyandır.

The alarm clock wakes me at seven. - Çalar saat beni 7:00 de uyandırır.

in keeping
matching

The police found a truck matching that description. - Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.

her iki cinse de uyan
unisex
uy
correspond to
uy
obey
ahlak kurallarına uyan
moral
uy
(Bilgisayar) snap to
uy
conform
uy
comply
uy
conform with
uy
{f} suited
uy
{f} fit
uy
{f} according
uy
{f} suit
uy
{f} fixing
uy
{f} fitted
uy
{f} suiting
uy
{f} conforming
uy
conform to
uy
{f} accord
uy
{f} tally
Uyan!
(deyim) get on the stick
herkese uyan
one-size-fits-all
kanuna uyan
law-abiding
kanunlara uyan kimse
legalist
kilise kurallarına uyan kimse
conformist
tam uyan
fully fashioned
toplum kurallarına uyan kimse
conformist
uy
comply#with
yazım kurallarına uyan kimse
speller
zamana uyan
temporizing
zamana uyan kimse
temporizer
Английский Язык - Английский Язык

Определение uyan в Английский Язык Английский Язык словарь

uy
Uruguay (in Internet addresses)
uyan
Избранное