He shamed his whole family by his conduct.
- Davranışıyla bütün ailesini utandırdı.
Your excellent work puts me to shame.
- Mükemmel işin beni utandırır.
My foolishness not only causes me regret but also shames me.
- Benim aptallığım sadece pişman olmama neden olmuyor fakat aynı zamanda beni utandırıyor.
Come on, Tom, you're making me blush.
- Hadi, Tom, beni utandırıyorsun.
The man blushed like a boy.
- Adam bir çocuk gibi utandı.
I'm not ashamed of my father's being poor.
- Babamın fakir olmasından utanmıyorum.
I'm not ashamed of my father being poor.
- Babamın fakir olmasından utanmıyorum.