He shamed his whole family by his conduct.
- Davranışıyla bütün ailesini utandırdı.
Your excellent work puts me to shame.
- Mükemmel işin beni utandırır.
The child puts adults to shame.
- Çocuk yetişkinleri utandırır.
Stop looking at me like that, you'll make me blush.
- Bana öyle bakmayı kes, beni utandıracaksın.
The man blushed like a boy.
- Adam bir çocuk gibi utandı.
I'm ashamed to say that it's true.
- Onun gerçek olduğunu söylemeye utandım.
I'm not ashamed of my father being poor.
- Babamın fakir olmasından utanmıyorum.