usually for some charitable object; as, a grand army fair

listen to the pronunciation of usually for some charitable object; as, a grand army fair
Английский Язык - Турецкий язык

Определение usually for some charitable object; as, a grand army fair в Английский Язык Турецкий язык словарь

fair
{i} panayır
fair
{s} adil

Davadaki hakim adil değildi. - The judge in the case was not fair.

Onlar da başkalarına adil olmalıdır. - They should also be fair to others.

fair
{i} festival
fair
{i} lunapark (gezici)
fair
pak
fair
{s} güzel, açık ve güneşli (hava)
fair
pazar
fair
şöyle böyle
fair
{s} makul

Bunu için makul bir fiyat ödedik. - We paid a fair price for it.

Adil ve makul olmadığından dolayı önerinizi kabul edemem. - I can't agree to your proposal on the ground that it is not fair and reasonable.

fair
saf
fair
{f} doğrulukla
fair
net
fair
{s} iyi

Tom oldukça iyi dans edebilir, değil mi? - Tom can dance fairly well, can't he?

Tom oldukça iyi bir golfçüdür. - Tom is a fairly decent golfer.

fair
eşit

Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm. - I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.

fair
güz

O bütün ülkenin en güzeliydi. - She was the fairest in the whole land.

Yağmurdan sonra, güzel hava. - After the rain, fair weather.

fair
{s} çok

Yaklaşık üç yıl süren yoğun çalışmadan sonra Tom Fransızcada çok akıcı oldu. - Tom became fairly fluent in French after about three years of intense study.

Öğretmen, sınavlarımızda not verirken çok adildi. - The teacher was very fair when she marked our exams.

fair
{s} beyaz tenli
fair
harfi harfine
fair
{s} adaletli, adil
Английский Язык - Английский Язык
fair
usually for some charitable object; as, a grand army fair

    Расстановка переносов

    u·su·al·ly for some cha·ri·ta·ble object; as, a grand ar·my fair

    Произношение

Избранное