Tamam, önerinizi kabul edeceğim.
- All right. I'll accept your offer.
Bob benim tavsiyemi dinleseydi, şimdi her şey tamam olacaktı.
- If Bob had taken my advice, everything would be all right now.
Pekala, onu kendi tarzınla yap fakat başarısız olursan beni suçlama.
- All right, do it your own way, but don't blame me if you fail.
Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu?
- Is it all right if I leave early this afternoon?
Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu?
- Is it all right if I leave early this afternoon?
Tom'un tamamen doğru yaptığını düşünüyordum.
- I thought Tom did all right.
Evde her şey yolunda.
- Everything is all right at home.
Şimdiye kadar her şey yolunda.
- It is all right so far.
All right! They scored!.