Leyla, Sami'yi yumuşakça ağzından öptü.
- Layla kissed Sami softly on the mouth.
Tom Mary ile yumuşakça Fransızca konuştu.
- Tom spoke softly to Mary in French.
Tom ve Mary yavaş yavaş Fransızca konuşuyordu.
- Tom and Mary were speaking softly in French.
Piyano çalmada asla çok iyi değildim.
- I've never been very good at playing the piano.
Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu itti.
- The musician shook his head and pushed his little piano away.