urgent demands of business or affairs; urgency; as, a press of engagements

listen to the pronunciation of urgent demands of business or affairs; urgency; as, a press of engagements
Английский Язык - Турецкий язык

Определение urgent demands of business or affairs; urgency; as, a press of engagements в Английский Язык Турецкий язык словарь

press
bastırmak
press
sıkıp suyunu çıkarmak
press
yazılı basın
press
basın yayın
press
(Otomotiv) kalıp
press
çabuklaştırmak
press
{f} bas

O biraz daha uzun kalmam için bana baskı yaptı. - He pressed me to stay a little longer.

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

press
makine

Makineyi çalıştırmak için bu butona basın. - Press this button to start the machine.

press
bası

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır. - He has to have his blood pressure taken every day.

press
toplanmak
press
basım
press
{i} basın

O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır. - He has to have his blood pressure taken every day.

Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu. - The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.

press
bahriye hizmetine zorlamak
press
{i} basın, medya
press
{f} bastır

Kolun üstüne bastırınız. - Press down on the lever.

Tom kulağını kapıya bastırdı, bitişik odada neler olduğunu duymaya çalıştı. - Tom had his ear pressed to the door, trying to hear what was going on in the next room.

press
press baskı yap/bastır
press
{i} sıkacak
press
{i} matbaa makinesi
press
{i} zorla askere alma
Английский Язык - Английский Язык
press
urgent demands of business or affairs; urgency; as, a press of engagements

    Расстановка переносов

    ur·gent demands of busi·ness or affairs; urgency; as, a Press of engagements

    Произношение

Избранное