upon, on top of

listen to the pronunciation of upon, on top of
Английский Язык - Турецкий язык

Определение upon, on top of в Английский Язык Турецкий язык словарь

onto
üstünde
on top of
-e ek olarak, -in yanı sıra, ile beraber: He's doing this on top of his regular job. Bunu asıl işinden ayrı olarak yapıyor. He asked for a
on top of
ayrıca
on top of
üstüne

Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy. - Put this book on top of the others.

Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir. - A house is built on top of a solid foundation of cement.

on top of
-e ilaveten
on top of
-in yanı sıra
on top of
üstünde

Kedi masanın üstünde oturuyor. - The cat is sitting on top of the table.

Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı. - Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.

on top of
ile beraber
on top of
-e ek olarak
on top of
tepesinde

Dağın tepesindeki hava çok inceydi. - The air on top of the mountain was very thin.

Ne zaman bir dağın tepesinde olsam kendimi minnettar hissediyorum. - Whenever I'm on top of a mountain, I feel grateful.

on top of
üstelik
on top of
in tepesinde
onto
üzerine

Suçu başkalarının üzerine atıyor sadece. - He is just passing the blame onto others.

Cesur şövalye saldırganın üzerine gitmek için o anda tereddüt etmedi. - The bold knight didn't hesitate at the time to go onto the offensive.

onto
üstüne

Tom torbanın içindekileri masanın üstüne boşalttı. - Tom emptied the contents of the sack onto the table.

Dersten sonra sandalyeleri masaların üstüne koymayı unutmayın. - Remember to put the chairs onto the tables after the lesson.

on top of
-e ek olarak, -in yani sıra, ile beraber: "He's doing this on top of his regular job. - Bunu asıl işinden ayrı olarak yapıyor.", "She asked for a promotion, and on top of that she wanted a raise. - Terfiini istedi; bir de üstüne üstlük bir maaş artışı talep etti."
on top of
-in tepesinde
onto
{e} üstüne, -e
onto
edat üstüne
onto
dili farkında
Английский Язык - Английский Язык
onto
on top of
Fully informed about, and in control of something; up to speed with

I have sorted out the problems and am now on top of the situation.

on top of
In addition to something else

. . and on top of all that, I got a puncture!.

on top of
Atop
on top of
over all of, over the surface of; in addition to
upon, on top of
Избранное