Tom'un güncelleştirilmeye ihtiyacı var.
- Tom needs to be brought up to date.
Sanırım bütün ekipmanımız hâlâ güncel.
- I assume all our equipment is still up to date.
Daha çağdaş olmalısın.
- You should be more up to date.
Onun fikirleri çağdaş.
- His ideas are up to date.
Güncel bir sözlüğüm var.
- I have an up-to-date dictionary.
Videoyu oynatabilmeniz için yazılımınız güncel olmalı.
- Your software should be up-to-date to play the video.
Use an up-to-date text for your source.
... To the date. ...
... they die almost exactly three months to the date, and on ...