unutulmayan

listen to the pronunciation of unutulmayan
Турецкий язык - Английский Язык
unforgettable
evergreen
unforgotten
unforgetable
unutulmayan melodi
evergreen
unut
forgot

He forgot to give back my dictionary. - Sözlüğümü geri vermeyi unuttu.

I forgot to turn off the television before bed. - Yatmadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.

unut
forget

How can I forget those days? - Bu günleri nasıl unutabilirim?

Don't forget what I told you. - Sana söylediklerimi unutma.

unut
disremember
unut
forgotten

This fact must not be forgotten. - Bu gerçek unutulmamalı.

Soon learnt, soon forgotten. - Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.

unutulmayan
Избранное