Onun problemleri karşısında bizimkiler bir hiçtir.
- Verglichen mit seinen Problemen, sind unsere nichts.
Tazelik bizim önceliğimizdir.
- Freshness is our top priority.
Bizim ana dilimiz Japoncadır.
- Our native language is Japanese.
Onların fiyatı bizimkinin altındadır.
- Their price is below ours.
Onların arabası bizimkini solladı.
- Their car overtook ours.
Bu açgözlü piçlerin bizimkileri almalarına izin veremeyiz.
- We can't let these greedy bastards take what is ours.
Onların elmaları bizimkiler kadar iyi değil.
- Their apples aren't as good as ours.
Bay Tanaka bizim arkadaşımızdır.
- Mr Tanaka is a friend of ours.
Köşe başındaki ev bizim.
- The house on the corner is ours.
Imagination affects every aspect of our lives.
- Die Fantasie hat Auswirkungen auf alle Aspekte in unserem Leben.
Denying she was an anarchist, Katja maintained she wished only to make changes in our government, not to destroy it.
- Katja leugnete, dass sie eine Anarchistin war, indem sie behauptete, dass sie nur wünschte, Veränderung in unserer Regierung zu machen, nicht, sie zu zerstören.