Aramızdaki güven bağını kopardın.
- Das Vertrauen zwischen uns hat einen Riss bekommen.
Yine de aramızdan biri bunu yapmalıydı.
- Trotzdem hätte das einer von uns machen sollen.
Bu bizim ana hedefimizdir.
- Das ist unser Hauptziel.
Amcam yarın bizi görmeye gelecek.
- Mein Onkel kommt uns morgen besuchen.
Tom bize Fransızca öğretiyor.
- Tom lehrt uns Französisch.
Neden bize sadece aklından ne geçtiğini anlatmıyorsun?
- Warum sagst du uns nicht einfach, was du auf dem Herzen hast?
We-uns hev all been a-gittin' married round hyar lately. Whar's that purty wife o' yourn?”.
Guthrie turned upon him a face aglow with gratification. ‘That's what makes me like you-uns, stranger,’ he said, cordially.