unmöglich

listen to the pronunciation of unmöglich
Немецкий Язык - Турецкий язык
(Gramer) mümkün olmayan, gayri kabil
{'unmöklih} olanaksız
imkansız

Onu ağaçtan indirmek imkânsızdı. - Es war unmöglich, sie vom Baum herunterzuholen.

Hayat böyledir işte! Hiçbir şey kolay değil ve hiçbir şey imkansız değil. - Das Leben ist so! Nichts ist einfach und nichts ist unmöglich.

mümkün değil
olanaksız
olamaz
Английский Язык - Турецкий язык

Определение unmöglich в Английский Язык Турецкий язык словарь

impossible
{s} olanaksız

Amerikalılar için seni seviyorum demek çok kolay ama Çince'de bunu yapmak olanaksızdır. - It's so easy for Americans to say I love you and it's impossible to do this in Chinese.

O, onun ne söylediğini anlamayı olanaksız buldu. - She found it impossible to understand what he was saying.

impossible
{s} olmaz
impossible
{s} imkânsız

Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti. - Allen was given a problem that was impossible to solve.

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor. - It is considered impossible to travel back to the past.

impossible
muhal
impossible
elvermemek
impossible
cık
impossible
(Tıp) imposibl
impossible
dayanılmaz
impossible
Nâmümkün
ımpossible
imkânsız
impossible
{s} çekilmez
impossible
inanılmayacak kadar
impossible
olanaksız biçimde
impossible
{s} katlanılmaz