unmöglich

listen to the pronunciation of unmöglich
Немецкий Язык - Турецкий язык
(Gramer) mümkün olmayan, gayri kabil
{'unmöklih} olanaksız
imkansız

Onu ağaçtan indirmek imkânsızdı. - Es war unmöglich, sie vom Baum herunterzuholen.

Ama bu imkansız, Bay Profesör. - Aber das ist unmöglich, Herr Professor.

mümkün değil
olanaksız
olamaz
Английский Язык - Турецкий язык

Определение unmöglich в Английский Язык Турецкий язык словарь

impossible
{s} olanaksız

Olanaksız geliyor ama gerçek. - It sounds impossible, but it's true.

Gelecekte ne olacağını bilmek olanaksızdır. - It is impossible to know what will happen in the future.

impossible
{s} olmaz
impossible
{s} imkânsız

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor. - It is considered impossible to travel back to the past.

Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

impossible
muhal
impossible
elvermemek
impossible
cık
impossible
(Tıp) imposibl
impossible
dayanılmaz
impossible
Nâmümkün
ımpossible
imkânsız
impossible
{s} çekilmez
impossible
inanılmayacak kadar
impossible
olanaksız biçimde
impossible
{s} katlanılmaz