Maalesef, söylenti gerçektir.
- Unfortunately, that rumor is true.
Maalesef bilgi doğru.
- Unfortunately, the information is accurate.
Ne yazık ki neredeyse hiç Almanca konuşamıyorum.
- Unfortunately I hardly speak any German.
Ne yazık ki, birkaç yolcu felaket atlattı.
- Unfortunately, few passengers survived the catastrophe.