Ben senin sırlarının kilidini açmak istiyorum.
- I want to unlock your secrets.
Çoğu zaman, kapı ve pencerelerimi kilitlemeden bırakırım.
- I leave my windows and doors unlocked most of the time.
O, kapıyı kilitlemeden bıraktı.
- He left the door unlocked.
Tom kapının kilidini açtı ve onu açtı.
- Tom unlocked the door and opened it.
Kapının kilidini açtılar.
- They unlocked the door.
Tom kapıyı açmak için gitti fakat o zaten açıktı.
- Tom went to unlock the door, but found that it was already unlocked.
Ben senin sırlarının kilidini açmak istiyorum.
- I want to unlock your secrets.
Tom araba kapısını açtı.
- Tom unlocked the car door.
Tom ön kapının kilidini açtı.
- Tom unlocked the front gate.
Kapı kilitli değildi.
- The door was unlocked.
Tom yatak odasını kilitsiz buldu.
- Tom found his bedroom unlocked.
Onu kilitsiz bıraktığı için onun bisikleti çalındı.
- His bicycle was stolen because he left it unlocked.
Tom kilidi açık kapıyı iterek açtı.
- Tom pushed the unlocked door open.
Kapıyı açık bıraktım.
- I left the door unlocked.
Sami kapısını kilitlenmemiş bıraktı.
- Sami left his door unlocked.
The safe was already unlocked.
I unlocked the dictionary article so it could be edited.
The discovery of a clue unlocked the mystery.
I unlocked the door and walked in.
... But it wasn't until the 1800's that finally we begin to unlock the second great force ...
... to unlock the heavens. If apples falls, does the moon also fall? And the answer ...