Pazartesi hariç herhangi bir gün olur.
- Any day will do except Monday.
Ben hariç herkes şarkı söylüyordu.
- Everybody was singing except me.
Ona katlanmaktan başka seçimimiz yoktu.
- We had no choice except to put up with it.
Tom'un sonuçları kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
- Tom had no choice except to accept the consequences.
Bu saati satın alırdım fakat çok pahalı.
- I would buy this watch, except it's too expensive.
Offensive wars, except the cause be very just, I will not allow of.