Gelecekte ne olacağını bilmek olanaksızdır.
- It is impossible to know what will happen in the future.
O, onun ne söylediğini anlamayı olanaksız buldu.
- She found it impossible to understand what he was saying.
Onun sorularını anlamak imkânsızdı.
- It was impossible to understand his questions.
Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
- It is considered impossible to travel back to the past.
Bearing can be unbearable.
- Ertragen kann unerträglich sein.
The pain was almost unbearable.
- Der Schmerz war fast unerträglich.