Ben içeri girdiğimde onlar çıplaktılar.
- They were undressed when I came in.
Birçok Beyaz Rusyalı onların başkanları onların soyunmalarını ve çalışmalarını istedikten sonra işe çıplak geldi.
- Many Belarusians came to work naked after their president asked them to get undressed and work.
Tom soyundu ve küvete girdi.
- Tom undressed and got in the bathtub.
O, yıkanmak için soyundu.
- She undressed to take a bath.
Soyunmak zorunda mıyım?
- Do I have to undress?
Tom soyunmaya başladı ama perdenin açık olduğunu fark etti, bu yüzden onu kapatmaya gitti.
- Tom began to undress, but then noticed that the curtain was open, so he went over to close it.
Tom soyundu ve yatağa girdi.
- Tom undressed and got into bed.
The apprentices selected stones with attractive dressed faces.