O bir Kanadalı kız eşliğinde geldi. - He came accompanied by a Canadian girl.
O bir Kanadalı kız eşliğinde geldi.
He came accompanied by a Canadian girl.
John konsere kadar Mary'ye eşlik etti. - John accompanied Mary to the concert.
John konsere kadar Mary'ye eşlik etti.
John accompanied Mary to the concert.
Jim, ona piyanoda eşlik etti. - Jim accompanied her on the piano.
Jim, ona piyanoda eşlik etti.
Jim accompanied her on the piano.