Amcalar, teyzeler, büyükbabalar ve büyükanneler de orada.
- The uncles, aunts, grandads and grandmas are there as well.
Tom ve John gerçekten benim amcalarım değiller.
- Tom and John aren't really my uncles.
Dayınla konuşmak istiyorum.
- I want to talk with your uncle.
Dayım bizim için yeni bir TV seti getirdi.
- My uncle brought a new TV set for us.
Amcam bana bir hediye verdi.
- My uncle gave me a present.
Amcam bize yeni bir TV seti getirdi.
- My uncle brought a new TV set for us.
Eniştem bana bu kol saatini verdi.
- My uncle gave me this watch.
Önümüzdeki ay Bostan'daki eniştemi ziyaret edeceğim.
- I'll visit my uncle in Boston next month.