umgezogen

listen to the pronunciation of umgezogen
Немецкий Язык - Турецкий язык
taşındı
Английский Язык - Турецкий язык

Определение umgezogen в Английский Язык Турецкий язык словарь

removed
kaldırılmış
removed
{f} kaldır

Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir. - Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings.

Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var. - There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed.

removed
kaldırılan
moved
hareket ettirilmiş
moved
duygulanmak
moved
hislenmek
moved
(Bilgisayar) taşındı

Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil. - Johnny moved to Spain just a few months ago, so he isn't used to speaking Spanish as yet.

Onlar iki yıl önce buraya taşındı. - They moved here two years ago.

moved
mütehassis olmak
removed
(Bilgisayar) kaldırıldı

İlerlememize engel olan şeyler eninde sonunda kaldırıldı. - The obstacles to our progress have been removed at last.

İşaret hemen kaldırıldı. - The sign was immediately removed.

removed
ortadan kalkmak
moved
{f} hareket ettir

Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler. - They moved up and down the keys.

Bunu hareket ettirelim. - Let's get this moved.

relocated
{f} yeniden yerleştir
relocated
yeniden yerleştirerek
moved
{s} etkilenmiş

Ben hikaye tarafından etkilenmiştim. - I was moved by the story.

moved
(sıfat) etkilenmiş
removed
a first cousin twice removed kuzenin torunu
removed
ayrı
removed
taşın/taşı/çıkar
Немецкий Язык - Английский Язык
moved house
relocated
removed
moved
changed clothes
sich umgezogen
changed clothes
sich umgezogen
put some other clothes on