They heard wolves howling in the distance.
- Onlar uzaktaki kurtların ulumalarını duydu.
The howls grew louder and louder.
- Ulumalar gittikçe yükseldi.
Your yelling and howling is called a psychosis. I ask, I beg you to see a therapist before you get instituonalized.
- Bağırman ve uluman ruhsal bir bozukluk. Soruyorum, hastaneye kaldırılmadan önce terapiste gitmen için sana yalvarıyorum.
They heard wolves howling in the distance.
- Onlar uzaktaki kurtların ulumalarını duydu.
Such international cooperation produced great results.
- Böyle uluslararası birleşme harika sonuçlar doğurdu.
Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
- Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
He entered the national high school boxing championship competition.
- O, ulusal lise boks şampiyonası yarışmasına girdi.
He spoke to the nation on August eighth.
- Sekiz Ağustosta Ulusa seslendi.
The dogs were howling at the moon.
- Köpekler Ay'a uluyorlardı.
I heard a wolf howling.
- Bir kurt uluması duydum.